ÇEKMEKÖY BELEDİYESİ

Çekmeköy Belediyesi’nin hayata geçirdiği Ailemizin Çınarları projesiyle Çekmeköy’ün, İstanbul’un ve Türkiye’nin tarihine tanıklık eden insanların birikimleri gelecek nesillere aktarılıyor.

Çekmeköy Belediyesi tarafından yürütülen Ailemizin Çınarları projesinde,  65 yaş üstü kimselerle röportaj yapılarak, şehrin ve ülkenin yakın tarihi kayıt altına alınıyor.  

Aileler tarafından ilgi gören sözlü tarih çalışmasında, en az 35 yıldır Çekmeköy’de yaşayan kişilerin anılarından derlenen binlerce detay, kameralar aracılığıyla kayıt ediliyor. Bu insanların gözünden, özelde Çekmeköy tarihi, genelde ise İstanbul ve Türkiye tarihine göz atılıyor. Yaklaşık yarım asır öncesinin yaşam alanları, kültürü, oyunları yaşanan zorlukları, aşkları çınarların gözüyle ele alınıyor. Bu proje ile tarihe tanıklık eden insanların birikimleri gelecek nesillere aktarılıyor. 

Tarihçilerin gözden kaçırdığı bireysel detayları derleyen belgeseller, çınarların fotoğraf arşivlerinden çıkan siyah-beyaz fotoğraf kareleri ile renkleniyor.

 

 

 

 

 

Ailemizin Çınarlarından Onur Beşe .

Bu çınarlardan biri de Çekmeköy'ün simge isimlerinden, emekli öğretmen Onur Beşe. Gaziantep doğumlu Onur Amca'nın çocukluk yılları Kilis'te geçmiş... Çocukluk ve ilk gençlik yıllarına Anadolu'nun ruhu sinmiş... O yılları hep büyük bir özlemle anıyor...

Kilis, Gaziantep ve Hatay'ın Suriye sınırındaki mayınlı bölgelerinde yaşanan kaçakçılık hikayelerini ibretle hatırlıyor.

Onur Amca, 1957 yılında öğretmen okulundan mezun olur ve Anadolu'nun çeşitli yörelerinde öğretmenlik yapar. Nihayet yolu, 1962 yılında Çekmeköy Sultançiftliği'ne düşer.

O zamanlar Sultançiftliği de diğer köy ve beldeler gibi Üsküdar'a bağlıdır. Ve Üsküdar, Onur Amca'ya göre büyük bir köyden farksızdır. 

Üsküdar'ın sembollerinden biri de, Alemdağ'a kadar getirilmesi planlanan tramvaydır. O vakitler, tramvay, Üsküdar'dan Kısıklı'ya kadar işlemektedir. Onur Amca'nın en büyük keyfi ise, Üsküdar'a indiği günlerde, bu tramvayla seyahat etmektir.

1960'larda, 70'lerde, hatta 80'lerde ulaşım, Çekmeköy'ün en büyük sorunlardan biridir. O günlerde Şile'de piknik yapmanın bedeli bile, 2,5 saatlik meşakkatli bir yolculuktur.

Onur Amca, birçok önemli olaya da şahitlik etmiş. Bunlardan biri Süleyman Demirel'in de katıldığı Ömerli Barajı'nın açılışıdır. Öğrencileriyle birlikte gittiği açılış gününü anlatırken,  o gün yaşadığı heyecanı yeniden yaşıyor gibi.

Onur Beşe, ünlü yazar Hıncal Uluç'un da yakın akrabası... Onur Amca Hıncal Uluç'la ilgili anılarını heyecanla anlatıyor:

Çekmeköy'e hayat veren fedakar bir öğretmen Onur Amca... Bugün Çekmeköylü olup da onu tanımayan, onun öğrencisi olmayan kimse yok gibi... Onun öğrencisi olmak, büyük bir ayrıcalıktır Çekmeköy'de. Çünkü o öğretmenliğin özveri istediğini, sevgi istediğini, birikim istediğini bilen ve öğrencilerine büyük hayaller aşılayan bir öğretmendir. Emekli olduktan sonra bile...

 

 

 

 

 

Zernişan Kalkan: 10 Yıldır Başbakanın Fotoğrafını Cüzdanında Taşıyor

Aslen Bayburtlu olan Zernişan Teyze, Muş'tan Çekmeköy'e yeni bir hayat kurmak üzere gelmiş... Muş'un zorluklarından İstanbul'un geniş ve ferah beldesi Çekmeköy'e sığınmış, çocuklarıyla birlikte. Onun hikayesinde büyük bir tevekkül var aslında. Tevekkül anlayışı, adının anlamında saklı... Belki de bu yüzden, adının anlamını anlatırken farklı bir heyecan ve coşkuya kapılışı...

Ailevi sebeplerden İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Zernişan Teyze köyünü hiç unutmamış... Köyünü, çocukluğunu, gençliğini, evliliğini anlatırken eski günler geçiyor gibi gözlerinin önünden:

70’li yıllar, Türkiye'de yokluk yıllarıdır. Her yerde kuyruk vardır. Bakkalda şeker kuyruğu, yağ kuyruğu; çeşmede su kuyruğu; tüpçüde tüp kuyruğu... Zernişan Teyze de bu yokluktan ve kuyruktan payına düşeni almıştır.

Çekmeköy'de o dönem alışveriş yapılacak ne çarşı-pazar, ne de büyük bir market vardır. Alışveriş için Üsküdar'a gitmek zorundadırlar. Zernişan Teyze de bir gün alışveriş için Üsküdar'a gider, gider ama başına gelmedik olay kalmaz...  

Zernişan Teyze'nin yeni ev eşyalarıyla tanışması da Çekmeköy'de olur. İlk olarak, buzdolabı ve masa girmiş evlerine. Bundan 10 yıl sonra ise televizyon. 

Zernişan Teyze, televizyonda en çok Köle İzaora dizisini izler. Köle İzaora ile kendi hayatı arasında bir benzerlik bulur çünkü. Çile ve zorluklarla dolu bir hayattır, ikisinin de ortak noktası:

Zernişan Teyze, 10 yıldır cüzdanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını taşıyor. Sürekli onun için dua ediyor.

Anadolu kadınının sabrı ve metaneti, sıkıntılara tahammülü vardır Zernişan Teyze'de... Sıkıntı ve meşakkatle geçen koca bir ömür sonrasında, hastalıkların bir bahane olduğunun farkındadır. Kendisini muayene eden doktora bunu söylerken bile, koca bir çınar gibi ailesine kol kanat gerip, sahip çıkmanın mutluluğu vardır gözlerinin içinde.

 

 

 

 

• 
• 
• 
• 
• 
• 
•